Özdil Nami: İki Devletli Çözüme de Federasyona da Hazırız

Kıbrıs Raporu
Kıbrıs Raporu Görüntülemeler
7 dk okuma süresi

Eski Dışişleri Bakanı ve müzakereci Özdil Nami, Annan Planı referandumunun 20. yıl dönümünde Kıbrıs sorununa ilişkin çarpıcı bir çözüm önerisini açıkladı.

Eski Dışişleri Bakanı Özdil Nami, BRT’de katıldığı Perspektif adlı programda soruları yanıtladı.

Eski Dışişleri Bakanı ve müzakereci Özdil Nami, BRT’de katıldığı Perspektif adlı programda gazeteciler Aziz Karaziz ve Mert Özdeş’in sorularını yanıtladı. Annan Planı referandumunun 20. yıl dönümüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Nami, Kıbrıs sorununa ilişkin yeni bir çözüm önerisi gündeme getirdi.

Eski Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin BRT’de katıldığı Perspektif adlı TV programı

Nami’den 20 Yılın Özeti: Rum Tarafı Statükoya Bağımlı

Annan Planı Referandumu ve Crans Montana’da başarısızlıkla sonuçlanan Kıbrıs Konferansı’ndan aldığı en büyük dersin “Rum tarafının statükoya son derece bağımlı” olduğunun altını çizen Nami, bir çözümün sağlayacağı faydaları ve adaya sağlayacağı getirileri anlatmanın Rum seçmenini pek etkilemediğini savundu.

Nami, Rumların Annan Planı sonrası Avrupa Birliği (AB) üyesi olduğunu ve yollarına devam ettiğini, statükonun ağır bedelini ise Kıbrıslı Türklerin ödediğini vurgularken, Rumların, Kıbrıslı Türklerle ortak olmanın kendileri için büyük riskler barındırdığına inanmış olduğunu ve bu inancı aşamadıklarını belirtti.

“İki Devletli Çözüme de Federasyona da Hazırız”

Kıbrıs Türk tarafında da AB’ye duyulan 20 yıl önceki inancın kalmadığını ancak bugünkü durumdan da kimsenin memnun olmadığını ifade eden Nami, Kıbrıs Türk halkına bugün “izolasyon çatısı altında yaşamaya devam mı etmek istersiniz yoksa Rumlarla birlikte bir çatı altında AB üyeliğini mi tercih edersiniz?” diye sorulsa, eşitlik ve güvenliğin sağlandığı bir ortamda ikinci seçeneğin büyük bir çoğunluk tarafından kabul edileceğini düşündüğünü dile getirdi. Kıbrıslı Türklerin iki devletli çözüme de federal çözüme de hazır olduğuna dikkati çeken Nami, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben şunu diyorum. Kıbrıslı Türkler aslında iki çözüme de hazır. Yani iki devletli çözüme de hazırız, federasyona da hazırız. Evlenmeye de hazırız, boşanmaya da hazırız. İstemediğimiz yegane şey mevcut durumun, statükonun devamı. Biz ikisine de “evet” diyoruz ama muhatabımız ikisine de “hayır” diyor. Dolayısıyla Dünyaya gelin şunu söyleyin, “muhataplarımıza deyin ki ya birini ya ötekini seçmesi gerekiyor artık. Yani Kıbrıslı Türkleri bir elli yıl daha rehin tutamazsınız”. Peki Dünyayı da bu noktada yanımıza nasıl alacağız? Bence bugün yoğun bir şekilde konuşmamız gereken soru budur.”

2017 yılında Crans Montana’da gerçekleştirilen Kıbrıs Konferansı’na katılan dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı (ortada), Müzakereci Özdil Nami (solda) ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu (sağda)

Nami’nin Çözüm Planı: 3 Ay Müzakere, Hakemlik ve Referandum

Özdil Nami, Kıbrıs sorununun çözümü için yeni bir öneri gündeme getirdi. Nami’nin önerisine göre müzakereler kaldığı yerden devam edecek ve 3 ay içinde sonuçlandırılacak. Açıkta kalan konularda ise hakemlik mekanizması kullanılacak. Referandumda ise her iki tarafa da “evet” ve “hayır” seçenekleri sunulacak. Nami, çözüm önerisine ilişkin şunları söyledi:

“Özdil Nami olarak benim şahsi önerim şudur; müzakere masasına otururuz, kaldığımız yerden de devam ederiz ama bir zaman tehdidi olsun. Yani ucu açık olmasın. Bizce üç ay makuldür. Öyle yıllarca müzakere etmeye de gerek yok. Kaldığı yerden devam ediyoruz ve üç ay içinde de bitireceğiz. Bitirdik, bitirmedik. Bitiremediğimiz noktalar varsa hiç korkumuz yok. Bir hakemlik girsin. Neden korkumuz yok? Çünkü Crans Montana’ya gidebilmek için zaten bütün konulardaki farklılığımızı köprü kurulabilir mesafeye indirgemiştik. Harita da dahil, güvenlik garantilerde bile Kıbrıs Konferansı öncesinde Mont Pelerin’de garantör ülkelerden gelen uzmanların katılımıyla çalışmalar yapmıştık.”

“Rumlar “Hayır” Derse Adada 2 Devlet Oluşacak”

Nami’nin planına göre, referandumda “evet” diyen Türk tarafı “Federal Kıbrıs” çatısı altında AB’ye girecek, “hayır” diyen Rum tarafı ise tek tanınmış devlet olarak AB üyeliğinden ve diğer ayrıcalıklardan mahrum kalacak. İkinci senaryonun sonucunda ise ada’da iki devletin varlığı kabul edilecek.

“Dolayısıyla gelin kaldığı yerden devam edelim, üç ay içinde bitirelim. Açıkta kalan konularda bir hakemlik müessesesiyle bu işi bitirelim ve referanduma gidelim. Ama referandumda Annan Planı’ndan farklı bir şey yapalım. Türk tarafına diyelim ki “’Evet’ derseniz ‘Federal Kıbrıs’ çatısı altında AB’ye girersiniz, ‘Hayır’ derseniz de ‘Evet’ dediğiniz için size sunduğumuz imkanlar askıya alınır”. Rum tarafına da diyeceksiniz ki “’Evet’ derseniz adanız birleşecek, toprak düzenlemesi, mülkiyet, askeri konular v.s. hep bunlar olacak ama ‘Hayır’ derseniz de öyle artık tek tanınmış devlet olarak AB üyeliği falan bunlar yok”. O zaman adada artık iki devlet olur. BM Güvenlik Konseyi de bunu kabul eder. Bunu başından kayıt altına alırsınız ve ondan sonra işte o açıkta kalan konuları bitirmek için müzakere masasına oturursunuz ve bu işi bitirirsiniz.”

Nami’nin 2 Seçenekli Çözüm Planı

Özdil Nami’nin sunduğu çözüm planı özetle şu şekilde:

  • Müzakereler kaldığı yerden devam ederek 3 ay içinde tamamlanır.
  • Uyuşmazlık halinde uluslararası hakemlik mekanizması devreye girer.
  • Referandumda her iki taraf da “evet” veya “hayır” der.
  • Türk tarafı “evet” derse “Federal Kıbrıs” çatısı altında AB üyeliğine kavuşur.
  • Rum tarafı “evet” derse mülkiyet, toprak düzenlemesi, güvenlik gibi konularda ilerleme sağlanır, “hayır” derse tanınmış tek devlet olarak elinde tuttuğu AB üyeliği gibi imkanlar ortadan kalkar.
  • Bu aşamada adada iki devlet kurulur ve BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilir.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis

“Hristodulidis, Statükoya Aşık”

Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’in statükoya bağlılığını da eleştiren Nami, Kıbrıs sorununun çözümü için Rum liderinin ikna edilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini şu sözlerle tamamladı:

“Federasyon” olur ya “iki devletli çözüm” olur. Başka bir alternatif ortaya çıkmaz ve bu Kıbrıs sorunu dediğimiz sorun da ortadan kalkar. Bunda şüpheye götürecek bir konu yok. Tek bir soru işareti var burada. Rum Lidere bunu nasıl kabul ettireceğiz? Çünkü başında söyledik. Rum lider statükoya aşık bir vaziyette.”

Yazıyı paylaş
Yorum Bırakın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir