Erdoğan’ın “Arz-ı Mev’ud” uyarısı ve Ankara’nın stratejik hamleleri nasıl okunmalı? Türkiye, İsrail ile sıcak bir savaşa mı hazırlanıyor?

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Mayıs 2024’te AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada İsrail’e yönelik çok çarpıcı mesajlar verdi.
Hamas’ın Anadolu’nun ileri hat savunması gerçekleştirdiğini dile getiren Erdoğan, “Bu azgın devlet eğer durdurulmazsa vaad edilmiş topraklar hezeyanıyla gözünü Anadolu’ya dikecek” şeklinde bir uyarıda bulundu.
“Bu azgın devlet eğer durdurulmazsa vaad edilmiş topraklar hezeyanıyla gözünü Anadolu’ya dikecekler.
Recep Tayyip Erdoğan , Türkiye Cumhurbaşkanı – 15 Mayıs 2024
Hamas, Gazze’de Anadolu’nun ileri hat savunmasını yapıyor. Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Bunu anlamayacak kadar mı idrakiniz kapandı.
Hem kendi topraklarının istiklali için savaşan hem de Anadolu’yu savunan Hamas’ın yanında durmaya devam edeceğiz”

Erdoğan, aslında herkesin bildiği ama kimsenin dile getirmediği bir gerçeği ilk kez dışa vuruyordu. Siyonist İsrail’in temelini oluşturan Arz-ı Mev’ud, yani vaad edilmiş topraklar inanışı Nil’den Fırat’a kadar uzanan, Türkiye’nin Güney Doğu Anadolu Bölgesi’ni ve Kıbrıs adasını da kapsayan bir coğrafyayı işaret eder. Yahudiler için Kudüs’ten sonra ele geçirilmesi gereken en önemli şehrin de Urfa olduğunu şuraya not düşelim.
7 Ekim 2024’teki olayların ardından kameraların karşısında geçen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’a karşı “Yeşaya kehanetini göreceğiz” sözleriyle aslında Arz-ı Mev’ud hayalini de itiraf etmiş oldu. Yani Erdoğan, Netanyahu’nun açıktan dile getirdiği tehlikeyi göremeyenler için “kör müsünüz” diyordu…

Erdoğan’ın Siyonizme meydan okuyan bu açıklamalarının ardından birkaç gün sonra Dünya, 19 Mayıs’ta İran’dan gelen helikopter kazası haberiyle sarsıldı. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Amir Abdullahyan’ı taşıyan helikopter Azerbaycan sınırındaki tarihi ziyaret sonrası düşmüştü. Soru işaretleriyle dolu kazadan 3 gün sonra 22 Mayıs’ta Türkiye’de ‘Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği yürürlüğe getirildi.

Türkiye Seferberlik Kararıyla Dünyaya Nasıl Bir Mesaj Verdi?
Ankara’nın 34 yıl sonra yeniden “Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği”ni yürürlüğe koyması, bölgesel ve uluslararası arenada güçlü bir mesaj niteliği taşıyor. Türkiye’nin hem iç hem de dış kamuoyuna, olası tehditlere karşı hazırlıklı ve kararlı olduğu mesajını vermek istediği çok açık. Türkiye, Ortadoğu’daki mevcut gerilimler ve İsrail’in agresif politikaları karşısında, milli güvenliğini korumak adına tüm tedbirleri almaktan çekinmeyeceğini bir bakıma ilan etmiş oldu.

İncirlik’te Neler Oluyor?
Adana İncirlik’te bulunan 10’uncu Tanker Üs Komutanlığı’nın adının “10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı” olarak değiştirilmesi de yine Ankara’nın konuyla bağlantılı stratejik hamlelerinden biriydi. Bu değişikliğin Türkiye’nin hava gücünü güneye doğru yönlendirmesi; Suriye, Irak ve Doğu Akdeniz ile birlikte İsrail’e yönelik olası operasyonlara hazırlık anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Kim bilir belki de Türkiye’nin yanı başındaki Dedeğaç üssüne yığınak yapmayı sürdüren ABD için İncirlik macerasının sonu gelmiş olabilir.

Türkiye, İsrail ile Bir Savaşa mı Hazırlanıyor?
İncirlik’teki isim değişikliği, İsrail ile ticari ilişkilerin durdurulması ve seferberlik ilanı düzenlemesi gibi adımlar, Erdoğan’ın “Arz-ı Mev’ud” uyarısıyla birlikte düşünüldüğünde, Türkiye’nin Siyonist rejime karşı her senaryoya hazırlanmakta olduğunu göstermektedir. En iyi ihtimalle, Türkiye’nin bu hamleleri sıcak bir savaş hazırlığından ziyade, ulusal güvenlik stratejisinin güncellenmesi ve bölgesel tehditlere karşı proaktif bir tutum sergilenmesi olarak de yorumlanabilir.
Sonuç olarak, Siyonist İsrail rejiminin bölge ülkeleri için oluşturduğu tehdidin Ankara’yı teyakkuza geçirdiğini söyleyebiliriz. Yakın gelecekte bölgeyi çok daha zor günler beklerken, Türkiye’nin, İsrail’in agresif tutumuna karşı alacağı her önlemin son derece yerinde olacağını düşünenlerdenim…