Pakistan’ın KKTC Açılımı Ne Anlama Geliyor?

Kıbrıs Raporu
Görüntülemeler
3 dk okuma süresi

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in Kuzey Kıbrıs’a yönelik destek açıklaması, sadece Ankara-İslamabad hattındaki derin kardeşlik ilişkilerini değil, aynı zamanda Kıbrıs sorununda uluslararası dinamikleri de yeniden gündeme taşıdı.

Erdoğan-Şahbaz-İslamabad

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) verdiği güçlü destek, sadece Ankara-İslamabad hattındaki derin kardeşlik ilişkilerini değil, aynı zamanda KKTC’nin uluslararası alandaki statüsünün yükseltilmesi bağlamında kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.

Pakistan’ın KKTC’ye Desteği: Tarihsel Bağlam ve Diplomatik Anlam

Pakistan, KKTC’nin 15 Kasım 1983’teki bağımsızlık ilanının ardından Türkiye ile birlikte Kuzey Kıbrıs’ı tanıyan ilk ülkelerden biri olmuştu. Ancak ABD ve İngiltere’nin diplomatik baskıları sonucunda, Pakistan bu kararından geri adım atmak zorunda kaldı. Her ne kadar resmi bir tanıma halen olmasa da, iki ülke arasında güçlü ilişkiler mevcut. KKTC’nin İslamabad’da bir dış temsilciliği bulunuyor ve KKTC diplomatları Pakistan’da diplomatik ayrıcalıklardan yararlanıyor.

Ad image

Şerif’in, “Ülkemiz, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs pozisyonuna ilişkin çok net bir duruş sergiliyor ve her zaman Türkiye’nin yanında olmaya devam edecek” şeklindeki sözleri, bu tarihsel bağların bugüne kadar korunduğunu ve İslamabad yönetiminin Kıbrıs sorununda Ankara’ya olan desteğini açıkça sürdürdüğünü gösteriyor. Bu açıklamalar, KKTC’nin uluslararası tanınma sürecinde kritik bir destek olarak öne çıkıyor.

Şerif’in Açıklamaları Rum Basınında

Başbakan Şerif’in Kuzey Kıbrıs’a destek açıklaması Rum basınında da geniş yer buldu.

Fileleftheros gazetesi, Pakistan’ın Türkiye’nin etkisiyle Kıbrıs sorununda yeni koşullar oluşturma çabalarına hizmet ettiğini öne sürerek, bu desteği “Türk tezlerine destek elde etme girişimi” olarak yorumladı. Gazete, Şerif’in açıklamalarını değerlendiren diplomatik kaynakların, Şerif’in “Kuzey Kıbrıs’tan” bahseden açıklamasının ilk olmadığını ve 2022 yılında Türkiye ziyareti sırasında da benzer açıklamalarda bulunduğunu vurguladıklarını belirtirken, Rum hükümetinin ise Şerif’in açıklamalarına yönelik gerekli tüm girişimleri gerçekleştirmekte olduğunu yazdı.

Ad image

Alithia gazetesi ise daha sert bir söylem kullanarak, “Pakistan Türkiye’yi Destekledi – Ülkenin Başbakanı Kışkırtıcı Tezlere Destek Belirtti” başlıklarıyla okuyucusuna ulaştı.

Öte yandan Rum AP Milletvekili Lukas Furlas, AB Komisyonu’na mektup göndererek, “uluslararası hukuku ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini çiğneyen” bu tür açıklamalara karşı AB’nin derhal müdahale etmesini talep etmesi, Güney Kıbrıs’ın bu konuda ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Keşmir ve Kıbrıs Üzerinden Ortak Dayanışma

Pakistan’ın KKTC’ye desteğini açıkça dile getirmesi, sadece Türkiye ile olan yakın ilişkileri nedeniyle değil, aynı zamanda Keşmir sorunu bağlamında da değerlendirilmeli. Erdoğan’ın Keşmir meselesindeki açık desteği, İslamabad için büyük önem taşıyor. Bu karşılıklı dayanışma, iki ülkenin bölgesel meselelerde ortak bir diplomatik duruş sergilemesini sağlıyor. Aynı zamanda KKTC’nin uluslararası görünürlüğünü artırma çabalarında Pakistan’ın oynayabileceği rol, Kıbrıs Türk tarafı için stratejik bir kazanç anlamına geliyor.

Ad image

Sonuç: KKTC’nin Statüsünü Yükseltme Yolunda Kritik Bir Destek

Pakistan’ın KKTC’ye olan desteği, Kıbrıs sorununun uluslararası arenada nasıl algılandığını yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs’ın tanınma sürecini hızlandırma çabaları doğrultusunda, Pakistan gibi stratejik ortakların desteği, Rum tarafında rahatsızlık yaratmaya devam edecek gibi görünüyor. Rum basınının ve diplomatik çevrelerin endişeli tepkileri de bunun en açık göstergesi.

Yazıyı paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir