Türkiye, bağımsız dış politika vizyonu nedeniyle NATO üyeliği ile üstü kapalı tehdit ediliyor. Soğuk Savaş’ın ardından en zayıf dönemini yaşadığı değerlendirilen ve hatta Fransa Başkanı Macron’un “beyin ölümü” gerçekleşmiş olarak tanımladığı NATO, Rusya’nın Ukrayna işgali devam ederken Türkiye gibi önemli bir müttefikini kaybetmeyi gerçekten göze alabilir mi?
En kötü senaryonun gerçekleşmesi halinde bu durum Türkiye’yi nasıl etkileyebilir? Kıbrıs sorunu böyle bir durumdan nasıl etkilenebilir? Mavi Vatan Denizcilik ve Global Stratejiler Derneği (TÜRK DEGS) Başkanı Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı ile Türkiye-NATO ilişkileri ve Kıbrıs Sorununu konuştuk.

“Türkiye’nin NATO Üyeliği, Türkiye’yi NATO’dan Koruyor”
Türkiye’nin bağımsız dış politika vizyonu başta ABD ve bazı Batılı ülkeler tarafından tehdit olarak algılanıyor. ABD’nin Türkiye’yi çevreleyen askeri varlığı, F-35 programından çıkarılması yetmezmiş gibi şimdi de NATO üyeliği sorgulanıyor. Türkiye gerçekten NATO’dan çıkarılabilir mi? Böyle bir durumda bölgedeki dengeler nasıl değişir? Kıbrıs bundan nasıl etkilenir?
Türkiye’nin bağımsız politikalar izlemesi hakikaten Batı’yı ve hegemon güçleri çok rahatsız ediyor. Sadece Batı’yı değil aslında herkesi rahatsız ediyor. Karabağ’da, Suriye’de, Irak’ta, Libya’da bunları görüyoruz. Türkiye küresel bir oyun bozucu, bölgesel oyun kurucu pozisyonuna gelmiştir. Elbette bu küresel aktörleri son derece rahatsız ediyor. Bu aktörlerin çoğu da NATO üyesi.
Her zaman söylüyorum, Türkiye’nin NATO üyeliği, Türkiye’yi NATO’ya karşı da ABD’ye karşı da Rusya’ya karşı da koruyor. Bugün Rusya’nın gözünde Türkiye’nin kıymeti aslında Türkiye’nin NATO üyeliğinden kaynaklanır.
“Türkiye, NATO’dan Çıkarılırsa KKTC Berhava Olur”
Amerikalı ve Avrupalı yetkililer dahil bir çok yerde Türkiye’nin NATO’dan çıkartılması gerektiği, çıkartılmasının zamanının geldiği söyleniyor. Bunun nasıl yapılacağının hukuki zemini de 2019 yılında beri oluşturuluyor, çalışmalar yapılıyor. Bu konuda hukuk çalışmaları grupları oluşturuluyor. ABD Başkanı’nın ulusal güvenlik eski danışmanı da “Türkiye, NATO’dan çıkartılır, çıkartılması da problem değildir.” demiştir.

“Güney Kıbrıs NATO Üyesi Olursa, 5. Madde Uygulanır”
Peki, Türkiye’nin NATO’dan çıkartılması durumunda ne olur?
Hemen ertesi gün yani çok kısa zamanda Güney Kıbrıs NATO’ya alınır ve Türkiye bir NATO üyesi ülkenin topraklarını işgal eden işgalci devlet durumuna düşürülür. Türkiye’ye karşı 5. madde uygulanır, “adadan ya çık ya da biz seni çıkartırız” denir. Türkiye adadan çıktığı ya da çıkartılmak istendiği takdirde adadaki Türklere, Rumların yapacağı zulmü düşünemiyorum bile. Herkesin malı mülkü elinden alınır. Bütün tapular vesaire her şey ortadan kalkar. Devlet memurları sanki bir terör örgütünde çalışıyormuş gibi muamele görür. Kıbrıs Türkü en acı manzarayı yaşar. Kıbrıs Türklüğü ezilir, ezilmekte kalmaz, yok edilme noktasına gelir.
Türkiye açısından da birçok yansıması olur. Tabii artık PKK/YPG ye karşı yaptığı operasyonlar NATO müttefikine yapılmış operasyonlar gibi algılanır ve Türkiye’ye Sırbistan gibi cezalandırma harekatları yapılır. Onun için Türkiye’nin NATO üyeliği, Türkiye’yi NATO’ya karşı korur. Aynı zamanda KKTC’yi de korur.

“İskandinav Ülkeleri Türkiye’nin NATO Üyeliğine Karşı Çıkmıştı”
Ukrayna-Rusya savaşı penceresinden bakıldığında NATO’nun her şeye rağmen caydırıcı bir güç olduğu söylenebilir mi? Türkiye bugüne kadar NATO’ya girmekten imtina etmiş İsveç ve Finlandiya için NATO’da savaşır mı?
Türkiye’nin, NATO’ya girme sürecinde 2 resmi, sayısız da gayri resmi müracaatı olmuştur. Bu müracaatlara en çok NATO üyesi İskandinav ülkeleri karşı çıkmıştır.
“Sovyetler’in her an müdahale edebileceği Türkiye ve Yunanistan için savaşa girmeyiz” denmiştir. Bakın tarih şimdi tersine döndü. Tarihçi şimdi tersine döndü. Biz öyle bir şey demiyoruz. Ama ben orada şunu isterdim aslında. Türkiye, PKK/YPG ve FETÖ ile mücadelesinin desteklenmesi için yada en azından kendisine karşı olan cephenin güçlenmemesi için çok önemli şartlar ortaya koymalıydın.

“Millenium Challenge”nin Hedefi Türkiye’ydi”
Türkiye’de yaşanan depremin yapay bir deprem olduğu yönünde gündeme getirilen iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de çok büyük bir deprem olmuştur ve Türkiye’nin her dengesini sarsmıştır. Bu depremin olabileceğini deprem uzmanları da zaten öngörüyordu. ABD’li uzmanlar da öngörüyordu. “Millenium Challenge 2002” tatbikatı yapmışlardı. O tatbikatta hedef Türkiye’ydi ve tatbikatla tarif edilen coğrafya Türkiye’ye çok yakındı. Dolayısıyla uyanık olmak lazım. Gerginlikleri kontrol etmek ama bunu yaparken de taviz vermemek lazımdır. Çok dikkatli olmak lazımdır.