BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Temsilcisi Holguin, iki kesimli federasyonun artık ortak zemin olmadığını açıkladı. New York zirvesi öncesi gelen bu açıklama, çözüm paradigmasında tarihi bir kırılmaya işaret ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin, Kıbrıs müzakerelerinin temel parametresi olan “iki toplumlu, iki kesimli federasyon” formülünün artık taraflar arasında ortak bir referans noktası olmaktan çıktığını ilan etti.
- BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Temsilcisi Holguin, iki kesimli federasyonun artık ortak zemin olmadığını açıkladı. New York zirvesi öncesi gelen bu açıklama, çözüm paradigmasında tarihi bir kırılmaya işaret ediyor.
- Holguin: Tango Yapmak için İki Kişi Gerekli
- Mülkiyet Krizi: Çözüm Yoksa Kaos Var
- Kıbrıs’ta Yeni Bir Diplomasi Dönemi mi Başlıyor?


Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Politis gazetesine röportaj veren Holguin’in New York’taki zirveden kısa bir süre önce yaptığı bu tarihi açıklama, sadece New York’taki olası bir yeni süreci değil, yarım yüzyılı aşkın bir süredir BM ekseninde yürütülen diplomatik çabanın da çerçevesiz kaldığını ortaya koymuş oldu.
İki kesimli iki toplumlu federasyon,
Maria Angela Holguin, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi
BM Güvenlik Konseyi’nin tanıdığı bir çözüm çerçevesidir.
Ancak Crans Montana’dan sonra
artık ortak bir zemin olmaktan çıkmıştır.

Holguin: Tango Yapmak için İki Kişi Gerekli
Gazetenin; “İki Toplumlu İki Kesimli Federasyon Çözümü Artık Ortak Referans Noktası Değil” manşetiyle yayınladığı röportajda, 2021 yılında gerçekleştirilen 5+1 şeklindeki gayrı resmi toplantının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen tarafların tezlerinin birbirlerinden çok uzak olduğunu” vurgulayan Holguin; “Bu gerçek dikkate alınmalı. Tango yapmak için iki kişi gerekli” şeklinde konuştu.
Holguin’in dikkat çektiği bir diğer nokta ise halklar arası mesafenin büyümesi. Temsilci, “İki toplum arasındaki mesafenin toplumsal düzeyde de artması endişe verici” diyerek sadece siyasi elitler değil, sıradan yurttaşlar arasındaki temas ve güvenin de azaldığını vurguladı. Bu tespit, BM’nin yeni süreci sadece diplomasi değil, sosyopsikolojik onarım ve güven inşası olarak konumlandırmak istediğini ortaya koyuyor.
BM’nin bunca yıldır ortaya koyduğu çabaların boşa gitmediğini ve Kıbrıs’ta barışın sağlanmasına katkı koymaya kararlılıkla bağlı olduğunu vurgulayan Holguin, aslında bir bakıma yeni bir döneme işaret ediyor.

Mülkiyet Krizi: Çözüm Yoksa Kaos Var
Röportajında, KKTC’deki eski Kıbrıslı Rum taşınmazlarının satışı ve yabancı uyruklu kişilerin tutuklanması konusundaki düşüncelerinin sorulması üzerine ise Holguin, “Mülkiyet konusunun, her iki taraftan insanları derinden ilgilendiren ve önceki müzakerelerde de her zaman ana başlıklardan biri olan bir konu olduğunu” belirterek Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümüne işaret etti.
Kıbrıs’ta Yeni Bir Diplomasi Dönemi mi Başlıyor?
Kıbrıs Türk basınında çok yer bulmayan Holguin’in açıklamaları, BM’nin bugüne kadar ısrarla koruduğu çözüm modeli konusunda ilk defa bu kadar net ve gerçekçi bir pozisyon aldığına işaret ediyor. Federasyon vizyonunun zemini kayıyor, toplumlar uzaklaşıyor, müzakereler kronikleşiyor.
Holguin’in diplomatik dili bu “yeniden düşünme” sürecine kapı aralarken, New York görüşmesi artık bir çözüm masasından çok, bölünmenin yönetimi sürecine mi evriliyor sorusu ciddi şekilde gündeme geliyor.




