Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Suriye ile olası MEB anlaşması, Doğu Akdeniz’deki enerji denklemine nasıl etki edebilir?
Doğu Akdeniz’deki jeopolitik satranç tahtasında Türkiye, Libya’nın ardından Suriye ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması yapma ihtimaliyle yeniden gündemde. Ankara’nın “Mavi Vatan” doktrinini güçlendirecek bu hamle, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) paniğe neden oldu. Rum lider Nikos Hristodulidis ve Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) ülkelerini harekete geçirmek için diplomatik atağa geçti.

Rum Diplomasisinin Telaşı: AB’yi Türkiye’ye Karşı Kışkırtma Çabası
Hristodulidis ve Miçotakis, AB’yi Türkiye-Suriye yakınlaşması konusunda daha fazla müdahil olmaya çağırırken, Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un Şam’a giderek geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve Dışişleri Bakanı Asaad Hassan al-Shibani ile görüşmesi zamanlama ve yapılan açıklamalara bakıldığında dikkate değerdi.
Kombos’un mesajlarına bakıldığında Rum Yönetimi’nin Suriye ile ilişkilerini “derinleştirme” çabası öne çıktı. Ancak perde arkasında asıl amacın, Türkiye’nin bölgedeki hamlelerini engellemeye yönelik bir girişim olduğu açıkça görülüyor. Ancak bu girişimin Ankara’nın bölgedeki etkisini kırmaya yetip yetmeyeceği ise tartışmalı bir konu.
Rum Basınında Suriye Paniği
Rum medyası, Türkiye’nin Suriye ile anlaşmasını engellemek için çeşitli iddialar ortaya atıyor. Politis gazetesi, “Suriye’nin uluslararası hukuka ihtiyacı olduğu için Türkiye’nin yanında yer almayacağını” öne sürerken, Fileleftheros gazetesi ise Rum liderliğinin Şam’ı Türkiye’den uzak tutmak için AB’yi devreye sokmaya çalıştığını yazdı.

Türkiye-Suriye MEB Anlaşması: Mavi Vatan Doktrinini Güçlendirir
Suriye ile yapılacak bir MEB anlaşması, Türkiye’nin “Mavi Vatan” stratejisinin önemli bir halkası olacaktır. Libya ile 2019’da imzalanan mutabakat muhtırası, Doğu Akdeniz’deki Türkiye karşıtı blokun hesaplarını alt üst etmişti. Şimdi benzer bir adım Suriye için gündemde. Peki olası bir anlaşma Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti açısından ne gibi avantajlar sağlayabilir:
Deniz Yetki Alanlarının Genişlemesi: Türkiye, yaklaşık 7.660 kilometrekarelik ek bir deniz alanı kazanabilir.
Doğu Akdeniz’deki Enerji Dengesi: GKRY-Yunanistan-İsrail bloğunun Türkiye’yi dışlama politikaları boşa çıkabilir.
Suriye’nin Kazancı: Türkiye ile yapacağı anlaşma sayesinde Suriye, 1.604 kilometrekarelik ek deniz alanı elde ederek enerji kaynaklarına erişimini artırabilir.
KKTC-Suriye İlişkileri: KKTC ile Suriye ilişkilerinde dolaylı olarak yeni bir sayfa açılabilir.

Kallas: Fidan Söz Verdi, Suriye ile MEB Anlaşması Olmayacak
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Mavi Vatan doktrininin mimarı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı‘nın Suriye ile MEB anlaşmasına ilişkin peş peşe gelen açıklamaları Türkiye kamuoyunun gündemini meşgul etmeye başlarken, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas’ın dile getirdiği bir iddia adeta soğuk duş etkisi yarattı.
24 Ocak 2025’te Riyad’da Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştükten sonra Yunan Ta Nea gazetesine konuşan Kallas, Hakan Fidan’ın Suriye ile MEB anlaşması imzalamama konusunda kendisine söz verdiğini ileri sürdü.
Kallas, Türkiye ile Suriye arasında deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin bir anlaşma imzalanması halinde, AB’nin tavrının ne olacağına ilişkin sorusuna ise, “Bu konuyu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a sordum. Böyle bir niyetleri bulunmadığını, temelsiz söylentilerin söz konusu olduğunu söyledi. Fidan’ın bana söylediklerinden şüphe etmem için hiçbir neden yok.” dedi.
Kallas “AB böyle olası bir anlaşmayı engellemek için ne yapmalı?” sorusu üzerine de “Spekülasyon yapmak istemiyorum. Yapmayacaklarına dair söz aldım.” dedi.

Türkiye’den Yapılan Açıklamalar ve Kallas’ın İddiası
Kallas’ın Türkiye’den çeşitli kademelerden gelen açıklamalarla çelişen “Fidan’dan söz aldık” iddiası üzerine, Ankara’dan karşı yönde henüz bir açıklamama yapılmaması, sürecin hassas dengeler içinde yürütüldüğünü gösteriyor.
Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin kararlı duruşu ve jeopolitik hamleleri, Yunanistan ve Rum Yönetimi’nin panik dolu diplomatik girişimlerine neden oluyor. Suriye ile yapılacak bir MEB anlaşması, Türkiye ve KKTC’nin bölgedeki egemenlik haklarını pekiştirecek ve “Mavi Vatan” stratejisini güçlendirecektir.
Kallas ve Rum-Yunan Basınının iddiaları bir yana, Türkiye uluslararası baskılara rağmen kararlı ve akılcı bir diplomasiyle hareket etmeye devam ederse, Doğu Akdeniz’deki enerji paylaşımı ve deniz yetki alanları konusunda denklemi lehine çevirebilir.