KKTC’de Cumhurbaşkanlığı Seçimine Doğru: “Sağduyu Mutabakatı” mı, “Solda Birlik” mi?

Kıbrıs Raporu
Görüntülemeler
5 dk okuma süresi
Türkiye tarafından yapımına 3 yıl önce başlanan ve mayısta açılması planlanan KKTC Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi inşaatında son aşamaya gelindi.

Cumhurbaşkanlığı yarışında dengeler yeniden şekilleniyor; “Sağduyu Mutabakatı” ile ikinci dönem için seçim sahnesinde çıkan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve “Solda Birlik” formülüyle desteklenen ana muhalefet lideri Tufan Erhürman arasında geçeceği ön görülen seçimin ilk turda tamamlanması olasılık dahilinde. Bunun için katılım oranı belirleyici olabilir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 19 Ekim 2025’te kritik bir cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyor. 1976’dan bu yana 11’inci kez Cumhurbaşkanını belirlemek için sandığa gidecek olan Kıbrıs Türk halkı, bir yandan ülkenin iç siyasi yönelimi, diğer yandan da Kıbrıs meselesinde izlenecek diplomatik rotayı belirleyecek.
Seçim yarışının, mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile ana muhalefet lideri Tufan Erhürman arasında geçmesi bekleniyor.

215 bin 611 seçmenin kayıtlı olduğu KKTC’de oy verme işlemi 19 Ekim Pazar günü gerçekleşecek. Seçim takvimi 24 Ağustos’ta başlayacak, propaganda ve yayın yasakları aynı tarihte yürürlüğe girecek.

Tatar, “Sağduyu Mutabakatı” ile İkinci Dönem için Yarışta

Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, seçimlere bağımsız aday olarak katılıyor ancak koalisyon hükumeti ortaklarından Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) tarafından “Sağduyu Mutabakatı” çatısı altında destekleniyor.

Tatar, ikinci dönem için “egemen eşitlik” ve “iki devletli çözüm modeli” politikalarında kararlılıkla ilerleyeceğini açıkça belirtiyor.

CTP ve TDP “Solda Birlik” için Erhürman Etrafında Toplandı

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı seçim yarışına ikinci kez katılıyor. Erhürman’a bu kez Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) de destek veriyor. Erhürman’ın seçim kampanyasında iç yönetişim reformları, şeffaflık, liyakat ve ekonomik krizle mücadele öne çıkıyor.

Ad imageAd image

Bağımsız Aday Hasgüler Alternatif Olarak Seçime Giriyor

Uluslararası ilişkiler akademisyeni Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, mevcut siyasi kutuplaşmaya tepki göstererek bağımsız adaylığını ilan etti. UBP-CTP ikili yapısının siyaseti daralttığını savunan Hasgüler, “üçüncü yol” perspektifiyle seçmene alternatif sunmayı amaçlıyor.

Geçmişte Avrupa Parlamentosu ve KKTC genel seçimlerinde aday olan Hasgüler, “cumhurbaşkanlığı makamının içi boşaltıldı” eleştirisini de seçim gündemine taşıyor.

Ad image

Yeni Adaylar Bekleniyor mu?

DP eski Genel Başkanı Serdar Denktaş ve Halkın Partisi (HP) lideri Kudret Özersay, şu ana kadar adaylık açıklamasında bulunmadı. Özersay, aday olmayacağını ima ederken, Denktaş’ın da bir partileşme sürecinde olduğu biliniyor. Aday olma ihtimali gündeme gelen Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı ise partisi TDP ile birlikte Erhürman’ı destekleme kararı aldı.

Seçim Sonucu Dış Politikayı Nasıl Etkiler

KKTC’de Cumhurbaşkanlığı makamı, doğrudan yürütme gücüne sahip olmamakla birlikte, toplum liderliğini temsil eder. Cumhurbaşkanı Birleşmiş Milletler nezdinde “Kıbrıs Türk toplumu lideri” olarak kabul edilir. Bu yönüyle seçim sonucu, Birleşmiş Milletler nezdindeki süreçler, Türkiye ile ilişkiler ve uluslararası görünürlük açısından önem taşıyor.

Ad image

Özellikle egemen eşitlik temelli iki devletli çözüm ile federal müzakere çizgisi arasında net bir ayrışma, seçmen tercihinin diplomatik yansımalarını da belirleyecek.

Tarihsel Eğilim: Siyasi Dönüşümlü Seçimler

Kıbrıs Türk halkı, 1976’dan bu yana 11. kez Cumhurbaşkanını seçecek. Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Raif Denktaş sonrası yapılan tüm seçimlerde sağ ve solun adayları dönüşümlü olarak seçimi kazandı. Ancak bu, klasik bir “bir sağ–bir sol” döngüsünden çok, konjonktör, aday profilleri, iç politika  ve dış müdahalelerle şekillenen dinamik bir tercih olarak gerçekleşmiştir.

2005, 2015 ve kısmen 2020 seçimlerinde, kararsız seçmenin ağırlığı ve katılım oranı, sonucu belirleyen en önemli faktör olmuştur.

“Sol”un kazandığı dönemler genellikle sağ iktidarların iç politikada yıprandığı ve çözüm sürecine dair umutların yükseldiği, “sağ”ın kazandığı dönemler ise güvenlik, egemenlik ve Türkiye ile uyumun öncelendiği kriz dönemlerine denk gelmiştir. 2025 seçimi, uzun zaman sonra ilk kez iki blok arasında bu kadar net bir kutuplaşma ile yürütülen ve ilk turda sonuçlanabileceği öngörülen bir yarış olma özelliği taşıyor.

1976’dan Günümüze Cumhurbaşkanlığı Seçimleri

Ülkemizde Cumhurbaşkanını seçmek için 1974’ten bu yana 11. kez sandığa gidilecek. Kendi devlet çatısı altında ilk devlet başkanlığı seçimini 20 Haziran 1976’da yapan Kıbrıs Türk halkı, aradan geçen 49 yıl içinde 2 kez Kıbrıs Türk Federe Devleti devlet başkanlığı, 8 kez de KKTC Cumhurbaşkanlığı için seçime gitti.

1976 – Rauf Raif Denktaş (Kıbrıs Türk Federe Devleti)
1981 – Rauf Raif Denktaş (Kıbrıs Türk Federe Devleti)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 15 Kasım 1983’te ilanından sonra 5 Mayıs 1985 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası Halkoylamasına sunularak kabul edildi.

KKTC’nin ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi 9 Haziran 1985 tarihinde yapıldı. 1. tur oylamada oyların yüzde 70,21’ini alan Rauf Denktaş, ilk Cumhurbaşkanı oldu.

1985 – Rauf Raif Denktaş (Kurucu Cumhurbaşkanı)
1990 – Rauf Raif Denktaş
1995 – Rauf Raif Denktaş
2000 – Rauf Raif Denktaş
2005 – Mehmet Ali Talat
2010 – Derviş Eroğlu
2015 – Mustafa Akıncı
2020 – Ersin Tatar

Yazıyı paylaş