Uluslararası çevre örgütü Greenpeace, EastMed Doğalgaz Boru Hattı’na ilişkin yayınladığı raporda, saatli bir bombaya benzetilen projenin gerçekleşmesi durumunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Güney Kıbrıs arasında çatışma yaşanabileceğine dikkat çekildi.
Uluslararası çevre örgütü Greenpeace, “Saatli Bomba – EastMed Boru Hattı’nın Jeopolitik ve İklimsel Riski” başlıklı bir rapor yayımladı.
Doğu Akdeniz’deki gazın İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İtalya üzerinden Avrupa’ya taşınmasını hedefleyen EastMed Boru Hattı projesini konu edinen raporda, projenin yaratabileceği jeopolitik ve çevresel risklere dikkat çekildi.
Söz konusu raporda, EastMed Doğalgaz Boru Hattı’nın çatışmaya yol açma riski taşıdığı ve iklim krizini ciddi şekilde hızlandırabileceği konularında uyarılar ye alıyor.
Boru hattı, Yunanistan, Türkiye ve bölünmüş Kıbrıs adası arasındaki ihtilaflı deniz sınırlarından geçerek, zaten oldukça militarize edilmiş bir bölgede silahlı çatışma riskini artıracaktır.
EastMed Boru Hattı inşa edilirse, enerji tüketimi, nakliye ve sızıntı ihtimali dikkate alındığında her yıl 27 milyon ton karbondioksite eşdeğeri sera gazı emisyonlarından sorumlu olabilir.
Rusya ile Almanya arasındaki Kuzey Akımı (Nord Stream) gaz boru hattına yönelik saldırıların da gösterdiği gibi, EastMed boru hattı aynı zamanda açık bir askeri hedef haline gelebilir.
“KKTC ile GKRY Arasında Çatışmayı Tetikleyebilir”
Raporun özet bölümünde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne eşit düzeyde atıfta bulunulurken, söz konusu projenin iki ülke arasında çatışmayı tetikleyebileceğine dikkat çekildi.
Boru hattı projesi, Kıbrıs Cumhuriyeti (KC) ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında adanın doğal kaynaklarının yönetimi konusunda çözümlenmemiş bir ihtilafı tetikleyebilir.
Yunan Basını: Greenpeace Ne Zamandan Beri KKTC’yi Tanıyor
Greenpeace raporunda ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ ifadesinin yer alması Yunan Basınında tepkilere neden oldu. Konuya ilişkin haberlerde şu ifadeler yer aldı:
Greenpeace gibi bir örgüt, Doğu Akdeniz doğal gaz boru hattını hedef alıyorsa, arkasında pek çok kişinin gizli çıkarları olduğu kesindir. Özellikle Yunanistan MEB’indeki açıkça Türk oyunları oynayan bir kuruluşa “tartışmalı sular” hakkında fikir beyan etme hakkını kim verdi? Peki, dünya çapında bir ekolojik örgüt ne zamandan beri dış politika uyguluyor ve Kıbrıs Türk Devletini tanıyor?”
Greenpeace: EastMed Barış İçin Gerçek Bir Tehdit
Avrupa Birliği’nin fosil yakıtlara devam eden desteğinin sadece bir iklim felaketi değil aynı zamanda barış için gerçek bir tehdit olduğunu savunan Greenpeace İklim ve Enerji Sözcüsü Lorelei Limousin, EastMed Boru Hattı’nın son derece militarize ve tartışmalı bir bölgede patlamaya hazır bir bombanın mükemmel örneği olduğunu ifade etti.
Limousin, uyarılarını şöyle sürdürdü: Sırf petrol ve doğal gaz şirketlerinin birkaç on yıl daha kâr elde edebilmesi ve yatırımları yenilenebilir enerjiden ve enerji tasarrufundan uzaklaştırabilmesi için uykuda olan bir çatışmayı yeniden alevlendirebilir. İklim krizi ve silahlı çatışma tehdidinin birleşmesi, fosil yakıt altyapısının enerji güvenliğine giden bir yol olmadığına dair açık bir uyarıdır.
Greenpeace Aktivistleri, AB’yi Protesto Etti
Greenpeace aktivistleri, Brüksel’deki Avrupa Komisyonu binası önünde bir araya geldi. EastMed projesine destek veren Avrupa Birliği’ni protesto eden aktivistler, gazın savaşı körüklediğine işaret eden ve saatli bomba resmi içeren afişler yapıştırdı.
EastMed Doğalgaz Boru Hattı Projesi
EastMed projesiyle Doğu Akdeniz’deki gazın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Girit Adası üzerinden Yunanistan’a, oradan da İtalya üzerinden Avrupa’nın iç kısımlarına ulaştırılması planlanıyor.
Yaklaşık bin 900 kilometre uzunluğundaki boru hattı projesinin, 3 bin metre derinlikte ilerlemesi ve 7 yılda tamamlanması öngörülüyor. Yılda 10 milyar metreküp doğal gaz taşıma kapasitesine sahip projenin maliyetinin 7 milyar doları aşacağı hesaplanıyor.
