Emekli Amiral Dr. Ali Deniz Kutluk, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren, Dünya’nın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu’yu Kıbrıs Raporu için değerlendirdi.
Türkiye’nin en büyük savaş gemisi, Dünyanın ilk ‘Silahlı İnsansız Hava Aracı’ (SİHA) gemisi TCG Anadolu, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girdi.
Türk donanmasının caydırıcılığını artıran ve bölgedeki savunma dengelerini bozabilecek TCG Anadolu’yu Emekli Amiral Dr. Ali Deniz Kutluk, Kıbrıs Raporu için değerlendirdi.
Kutluk: Ege’deki Amfibi Gücümüz % 60 Artacak
TCG Anadolu, askeri terminolojide bir amfibi hücum gemisidir. Üzerinde taşıdığı bir tabur gücündeki kuvveti, savunulan bir düşman arazisine çıkarabilir veya bir arazide sıkışmış olan sivilleri doğal afetler veya savaş riski nedeniyle tahliye edebilir.
Kendi kendine yeterli olması için üstün hava gücünün üzerinde bulunması gerekmektedir. Bir süre için helikopterlerle ve SİHA, İHA gibi unsurlarla da desteklenecektir. Ancak gelecekte kendi uçaklarının da konuşlandırılacağını düşünmemiz lazım.
TCG Anadolu, Türkiye’yi denizaşırı bölgelerde operasyon yapabilme kabiliyetine kavuşturuyor. Ege’de muhatabımız tarafından uluslararası hukukun istismar edilmesinin neden olabileceği bir çatışma senaryosunda bu gemi elbette ki kullanılacaktır. Bizim Ege’de halihazırda amfibi gücümüz bulunuyor ancak bu gemi kullanıldığı zaman mevcut amfibi gücün imkanları %60 civarında iyileşecek, arttıracaktır. Buna muhatap olacak rakip kuvvetlerin işi de oldukça zorlaşacaktır.
“Kıbrıs’ta Çılgınlık Planlayanlar için Caydırı Güç Olacak”
Kıbrıs Türklerinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin en öncelikli güvenlik paradigmasında yer almaktadır. Kıbrıslı Türklerin hiç bir zaman güvenlik endişesi hissetmemesi gerektiğini öncelikle not almak lazım. Çünkü Ada’da bulunan Barış Gücü’müz 50 yıldır barış ve istikrarı sağlamıştır. Bu barış gücünün deniz bacağı ihtiyaç olduğu zaman saatler içerisinde oraya intikal ettirilebilmektedir. Hava gücü desteği de 10-12 dakikalık uçuş mesafesindedir.
Kaldı ki bunlar yeterli görülmediği ve siyaseten daha da yüksek bir profil ile orada bulunmak gerektiği yakın zamanda düşünülmüştü. Şimdi orada daimi konuşlandırılacak hava ve deniz unsurları içinde altyapı çalışmaları sanıyorum son aşamasına doğru ilerlemektedir.
Fakat bunlara ilaveten TCG Anadolu amfibi hücum gemisi ile Kıbrıs’ta askeri bir çözümü ‘yanlışlıkla’ başlatacak olan tarafa, doğrusu çok büyük sancılar çıkartacak bir yeni askeri kapasite Türkiye’ye eklenmiş oluyor. Çünkü Güney’de kendisinin emniyette olduğunu düşünen Rumlar, o uzun sahilleri boyunca nereden olduğu önceden kestirilemez şekilde bir amfibi hücuma maruz kalabileceklerini düşünmeleri lazım.
Şayet, ABD’ye güvenerek bir çılgınlığa kalkarlarsa, Güney Kıbrıs diye bir toprak parçasının ellerinde kalmayacağını düşünmeleri lazım bu yeni kabiliyetler kapsamında.
Kutluk: ABD, Kıbrıs Tutumundan Vazgeçmelidir
ABD, Rusya’nın Kıbrıs’ta zayıflayan pozisyonunu doldurmak için Güney Kıbrıs ile flört ediyor. Biliyorsunuz, önce silah ambargosunun kaldırılması sonra tatbikatlar şimdi de yeni silah satışının beyanı yapıldı. ABD, Kıbrıs’ı 50 yıldır barış ve sükunetin olmadığı Ukrayna gibi çatışmalı bir bölge gibi görüyor herhalde. Bu bir yanılsama olsa gerek. ABD yada bir başka ülkenin politikası, Türkiye’nin politikasını etkilemez. ABD’nin adaya nükleer denizaltı göndermesi de Rum Yönetimi’nin elini güçlendirmez.
ABD’nin bu silahlandırma faaliyetleri hem uluslararası yasalara aykırıdır hem de barış ve istikrar ortamını bozucudur. Güney Kıbrıs’ı gerçekleşmeyecek hayallere sevk etmektedir. ABD’nin bu tutumundan bir an evvel vazgeçmesi beklenir.
ABD’nin sadece İsveç’in veya Finlandiya’nın üyeliği esnasında hatırladığı Türkiye ile ciddi bir müttefik ilişkisi olduğunu unutmaması gerekiyor. ABD’nin burada bir algı ve dış politika stratejisi problemi var. Bunu Karadeniz, Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta da ayrıca görüyoruz.