John Koenig: Kıbrıs’ın Yeniden Birleşmesi Artık Gerçekçi Değil

Kıbrıs Raporu
Kıbrıs Raporu Görüntülemeler
3 dk okuma süresi

ABD’nin Güney Kıbrıs’taki eski büyükelçisi John Koenig, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinin “artık gerçekçi bir hedef olmadığını” belirtti.

ABD’nin Güney Kıbrıs’taki eski büyükelçisi John Koenig, Kıbrıs müzakereleri ve bölgesel gelişmelere dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs’ta 2012-2015 yılları arasında görev yapan Koenig, Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Kathimerini gazetesine verdiği röportajda, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinin “artık gerçekçi bir hedef olmadığını” belirtti.

Ad image

“Yeniden Birleşme Ufukta Değil”

Görev süresinde Kıbrıs sorununun çözümü için büyük çaba sarf ettiğini belirten Koenig, dönemin Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ve dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu arasında bir ortak açıklama metni üzerinde uzlaşmaya aracılık ettiğini hatırlattı. Ancak bu süreçten bu yana çözüm yönünde ciddi bir ilerleme kaydedilmediğini vurguladı.

Kıbrıs Müzakereleri, Crans Montana

“Her Şey 2017’de Crans Montana’da Çöktü”

Koenig, “Crans-Montana’daki müzakerelerin 2017’de çöküşüyle birlikte çözüm fırsatları büyük ölçüde kaybedildi” dedi. Bugün gelinen noktada, iki toplumun birleşik bir Kıbrıs için çaba göstermesinin uzak bir ihtimal olduğunu ifade etti.

Her şey 2017’de Crans Montana’da çöktü. O zamandan bu yana çözüm yönünde adım görmedim, samimiyetle, yeniden birleşmenin ufukta olduğunu zannetmiyorum. Yeniden birleşme, en azından önümüzdeki dönemde, muhtemelen de on yıllarca masa dışıdır. Bana göre daha önce savunulan çerçevede yeniden birleşme artık gerçekçi değil…

“Kıbrıslı Rumlar, Gerçek Dostlarının Türkler Olduğunu Anlamalı”

Koenig, Kıbrıslı Türklerin ve Rumların, sınırlamaları gevşeterek gündelik hayatlarını kolaylaştırabileceklerini, sınırların gevşetilmesinin ise sürekli takip edilmesi gerektiğini belirterek “İş birliği kritiktir. Kıbrıslı Rumlar inanıyor olabilirler ama daha iyi bir gelecek için gerçek dostları Kıbrıslı Türklerdir.” ifadesini kullandı. Yangınlar, susuzluk ve kuraklık gibi Ada genelindeki çevre sorunlarının kapsamlı bir cevap gerektirdiğini belirtti.

Ad image

“ABD’nin Doğu Akdeniz’deki Önceliği İsrail’in Güvenliği”

ABD’nin Doğu Akdeniz’de artan askeri ve diplomatik varlığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Koenig, bu faaliyetlerin esas amacının İsrail’i korumak ve İran’ın bölgedeki etkisini sınırlamak olduğunu söyledi.

Ana hedeflerimiz İsrail’i korumak ve İran’ın nüfuzunu sınırlandırmak. Füzesavar savaş gemilerinin bölgede idame ettirilmesi de dahil faaliyetlerimizin büyük bölümü, 7 Ekim 2023’ten beri İsrail’e verdiğimiz destekten de anlaşılacağı gibi, bu hedefi güdüyor…

Türkiye ile ilişkilerin ise giderek karmaşık hale geldiğini ifade eden Koenig, “Erdoğan yönetimindeki Türkiye, NATO veya AB hedefleriyle tam uyumlu olmayan, bağımsız bir dış politika izliyor. ABD’nin Doğu Akdeniz’de daha geniş bir stratejisi olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Ad image
Yazıyı paylaş
Yorum Bırakın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir