CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Avrupa Günü Panelinde yaptığı kapsamlı değerlendirmede, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türklerine yönelik çifte standartlarını eleştiriler getirdi. AB’nin adadaki eşitsizliği derinleştiren politikalarıyla barışa değil, çıkmaza hizmet ettiğine dikkat çekti. söyledi.

Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Ofisi tarafından Avrupa Günü dolayısıyla düzenlenen “Kıbrıs Barış Sürecinde AB’nin Rolü” başlıklı panelde, Avrupa Birliği’nin barış paradigmasının Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine nasıl katkı sunabileceği ele alındı.
Panelde, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Güney Kıbrıs’ta faaliyet gösteren siyasi partilerden DİSİ Başkanı Annita Demetriou ve AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanou konuşma gerçekleştirdi.
2004: Unutulmaması Gereken Bir Dönüm Noktası
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, konuşmasında 2004 Annan Planı referandumlarını “tarihi bir kırılma anı” olarak nitelendirdi. Kıbrıslı Türklerin güçlü bir “evet” iradesi ortaya koyduğunu hatırlatan Erhürman, Rum tarafının bu plana “hayır” demesine rağmen Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla Avrupa Birliği’ne tam üyelik elde ettiğini vurguladı. Bu durumun, çözüm yönündeki motivasyonu kırdığını belirten Erhürman, “AB üyeliği, çözümün ödülü olmalıydı; statükonun değil,” dedi.

“Doğrudan Ticaret Tüzüğü: AB’nin Tutulmayan Sözü”
Erhürman, Kıbrıs Türk toplumu üzerindeki izolasyonların 2004’te kaldırılacağı yönündeki AB taahhütlerinin hayata geçirilmediğine dikkat çekti. Avrupa Parlamentosu’nda Kıbrıs için ayrılan altı sandalyenin tamamının Kıbrıslı Rumlar tarafından doldurulduğunu hatırlatan Erhürman, “Doğrudan Ticaret Tüzüğü gibi mekanizmalar siyasi nedenlerle askıya alındı; oysa Kıbrıslı Türkler hâlâ dışlanmış durumda,” ifadelerini kullandı.
“Kıbrıs Cumhuriyeti Onayıyla Hareket: Hukuki Temsiliyet Açmazı”
AB’nin Kıbrıslı Türklerle ilişkilerini, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin onayıyla sınırlaması da sert eleştiri konusu oldu. Erhürman, “Bu yaklaşım, Kıbrıslı Türkleri temsil edilmedikleri bir yönetimin iradesine mahkûm ediyor,” dedi. Karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakları, AB’nin temel değerleriyle bağdaşmayan uygulamalar arasında gösterildi.

Mülkiyet ve TMK : “Çözüm İçin Kurduk, İşlevsizleştirilmeye Çalışılıyor”
Mülkiyet konusunun da çözüm sürecinin önündeki kilit başlıklardan biri olduğunu belirten Erhürman, Kuzey Kıbrıs’ta kurulan ve AİHM tarafından tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun işlevsiz hale getirilmesi yönündeki girişimlerin çözüm arayışını zayıflattığını söyledi. “Kuzey’de başka bir hukuk, Güney’de başka bir hukuk var. Ancak Kuzey’deki insanlar Güney’deki yasalara uymadıkları gerekçesiyle cezalandırılıyor. Bu adil değil,” diyerek mevcut ikili yapıdaki hukuki karmaşaya dikkat çekti.
“Barış İçin Tek Taraflı Yaklaşım Yeterli Değil”
CTP Lideri, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs sorununa ilişkin politikalarının başarısızlığa uğramaması için sahadaki gerçekleri dikkate alması gerektiğini vurguladı. “Eğer Kıbrıslı Türkler de bireysel başvurular ve cezai süreçlerle benzer yöntemlere başvurursa, bu bizi çözümden daha da uzaklaştırır,” uyarısında bulunan Erhürman, toplumlar arası güveni artıracak ve çözüm perspektifini güçlendirecek bütüncül yaklaşımların gerekliliğine işaret etti.