Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis görev süresini tamamlamasına sayılı günler kala, Kıbrıs sorununa ilişkin Rum tarafının değişmez politikasını çekinmeden dile getirdi.
1963-64 yıllarında gerçekleştiği iddia edilen sözde “Türk isyanı” sırasında gönüllü olarak mücadele edenler onuruna düzenlenen etkinlikte konuşan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, görev süresini tamamlamasına sayılı günler kala Kıbrıs sorununa ilişkin Rum tarafının değişmez politkasını çekinmeden dile getirdi.
1963-64 gönüllülerinin mücadelesinin, Türkiye’nin planlarını etkisiz hale getirerek, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kurtardığını ve Kıbrıslı Türklerin Anayasa temelinde sahip oldukları mevkilerden yasa dışı bir şekilde ayrılmalarına rağmen, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin BM Güvenlik Konseyi’ne başvurup, yasallığının tamamen tanındığı 186 sayılı kararı elde etmesine neden olduğunu söyledi.
Herhangi bir çözüm uğruna ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin lağvedilmesini kabul etmeyeceklerini ifade eden Anastasiadis, kendisinden sonra gelen kim olursa olsun, onun da aynı görüşte ve aynı tutumda olacağından emin olduğunu vurguladı.
Anastasiadis: EOKA, Yüzyıllarca Süren İşgale Son Verdi
Türkiye’nin 1950’li yılların ortalarından itibaren adanın nihai olarak bölünmesini hedeflediğini ileri süren Anastasiadis, terör örgütü EOKA’nın 1955-1959 yılları arası yürüttüğünü iddia ettiği sözde kahramanca kurtuluş mücadelesi sayesinde, yüzyıllarca süren işgalin son bulduğunu, 1959 Zürih-Londra Anlaşmaları ile Kıbrıs’ın bağımsızlığını kazandığını sözlerine ekledi.
“Çözüm Çabalarımızı Tarihi Tavizlerimize Rağmen Başarısız Oldu”
Türkiye’nin, Cunta’nın darbesini fırsat bilerek 1974’te ‘Kıbrıs’ı işgal ettiğini iddia eden Anastasiadis, “O zamandan beri Rum tarafının verdiği tarihi tavizlere rağmen, hem seleflerimin hem de benim vatanımızı işgalden kurtarmak için yürüttüğümüz tüm çözüm çabaları Türkiye’nin yasadışı ve kabul edilemez talepleri sonucunda başarısız olmuştur” dedi. Rum lider, Türkiye’nin Kıbrıs’ı kendi kontrolündeki bir himayeye dönüştürme hedefinin, Temmuz 2017’de Crans Montana’da düzenlenen Kıbrıs Konferansı’nda bir kez daha netleştiğini ve 27-29 Nisan 2021’de Cenevre’deki Kıbrıs Konferansı’nda da Türkiye ile Kıbrıs Türk lideri tarafından sunulan yazılı önerilerle teyit edildiğini vurguladı.
“Siyasi Eşitlik Azınlığa Veto Hakkı Vermemeli“
Kıbrıs’ta çözümün siyasal eşitsizliği değil, siyasi eşitliği sağlama alması gerektiğini belirten Anastasiadis, azınlık olarak değerlendirdiği Kıbrıs Türk toplumunun, merkezi hükümetin her kararında veto hakkına sahip olamayacağını kaydetti. Anastasiadis, “bu şekilde eşitlik alaşağı edilir ve azınlığın çoğunluğu yönettiği başka bir rejime dönüşürüz” yorumunda bulundu.