Keşmir krizinden sonra ilk yurt dışı ziyaretini Güney Kıbrıs’a yapan Hindistan Başbakanı Modi, Türkiye’nin Pakistan’a verdiği desteğe GKRY ile stratejik ortaklık anlaşması imzalayarak yanıt verdi.
2025 yılının ilk yarısı, uluslararası siyasetin yalnızca yeni bir güç dizilişi değil, aynı zamanda çok kutuplu yenidünya düzenini belirleyecek kritik gelişmelere sahne oluyor.
Hindistan ile Pakistan arasında nükleer eşikte seyreden “Sindoor Operasyonu” yankıları yalnızca Keşmir Vadisi’ne değil, Akdeniz kıyılarına kadar ulaştı.
7 Mayıs’ta Hindistan tarafından başlatılan “Sindoor Operasyonu” kapsamında Pakistan ve Keşmir’e düzenlenen hava saldırıları, iki ülkeyi nükleer krizin eşiğine getirmişti. Türkiye, bu kriz sırasında Pakistan’a diplomatik destek veren birkaç ülkeden biri oldu. Türkiye’nin tutumu, Ankara-Yeni Delhi ilişkilerine bir darbe daha vurdu.
Bu gerilimin hemen ardından Hindistan’dan dikkat çekici bir diplomatik karşı hamle geldi: Başbakan Narendra Modi, krizden sonraki ilk yurt dışı ziyaretini Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne gerçekleştirdi.
2002’den bu yana adaya gelen ilk Hint lider olan Modi’nin bu tercihi, sembolik olmaktan öte, çok katmanlı bir mesaj niteliği taşıyordu.
Modi ile Hristodulidis’in birlikte, Beşparmak Dağları üzerindeki dev Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağını işaret ettikleri anlar sembolik olarak farklı yorumlara sebep oldu.
Stratejik Ziyaret mi, Türkiye’ye Mesaj mı?
Ziyaretin sonuç bildirisinde sadece ikili ilişkileri değil, Türkiye’nin doğrudan dış politika önceliklerine meydan okuyan bir çerçeve çizildi.
Savunma ve deniz güvenliği işbirliği,
Terörle mücadelede bilgi paylaşımı,
Hint savaş gemilerinin Rum limanlarına düzenli olarak demirlemesi,
Ortak deniz tatbikatları,
BM ve uluslararası kuruluşlarda koordinasyon gibi maddelerin yer aldığı bildiri yalnızca bir diplomatik protokol değil, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki nüfuzuna adeta doğrudan bir yanıt olarak değerlendirilebilir.
Türkiye Karşıtı Bloğa Hindistan da Dahil Oldu
Modi’nin Güney Kıbrıs ziyareti, sadece Hindistan’ın bölgesel bir krize tepkisi değil; aynı zamanda Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı bloğun genişlemesi anlamına geliyor. Keşmir’den Kıbrıs’a uzanan bu diplomatik hat, Hindistan’ın küresel güç mimarisindeki pozisyonunu yeniden tanımlarken, Türkiye’nin hem Asya’da hem Doğu Akdeniz’de karşı karşıya olduğu yeni dinamikleri gözler önüne seriyor.
