Türkmenistan’da gerçekleştirilen “Türkmenistan-Azerbaycan-Özbekistan” üçlü zirvesini değerlendiren Gazeteci Nadir İsmailov, Azerbaycan’ın, Batı’dan Doğu’ya, Kuzey’den Güney’e Türk devletleri arasında diyaloğu ve iş birliğini güçlendiren stratejik bir merkeze dönüşdüğüne dikkat çekti.

Türkmenistan’ın Avaza Turizm Bölgesi, “Türkmenistan-Azerbaycan-Özbekistan” üçlü zirvesine ev sahipliği yaptı.


Zirveye, Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı ve Milli Lider Gurbangulı Berdimuhamedov’un daveti üzerine Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirziyoyev katıldı. Üçlü zirvede liderler, ticaret, ekonomi, ulaştırma, enerji ve insani alanlarda iş birliğini güçlendirme konusunda mutabakata vardı.

Azerbaycan Basın Konseyi Denetleme Komisyonu Sekreteri, Orta Asya ve Güney Kafkasya İfade Özgürlüğü Ağı (CASCFEN) Başkanı, Gazeteci Nadir İsmailov, zirveye ilişkin gözlemlerini Kıbrıs Raporu ile paylaştı.
Azerbaycan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi olarak, Türk dünyasının ekonomik, siyasi ve kültürel entegrasyonunu hızlandırdığını ifade eden İsmailov, 22 Ağustos’ta Türkmenbaşı’nda gerçekleştirilen zirvenin yalnızca üç ülke açısından değil, bütün Türk coğrafyasında dayanışmanın güçlenmesi bakımından da stratejik bir adım olduğunu vurguladı.
“Azerbaycan, Türkmenistan ve Özbekistan, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi olarak, bu yüksek seviyeli iş birliği formatı aracılığıyla Türk dünyasının ekonomik, siyasi ve kültürel entegrasyonunu hızlandırmaktadır. 22 Ağustos Türkmenbaşı görüşü, yalnızca üç ülke için değil, tüm Türk coğrafyasında dayanışmanın güçlendirilmesi açısından da önemli bir stratejik adım olarak değerlendirilmektedir.”
Nadir İsmailov, CASCFEN Başkanı, Gazeteci
İsmailov, 22 Ağustos’ta Türkmenbaşı’nda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkmenistan Halk Meclisi Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in katılımıyla gerçekleşen üst düzey buluşmanın, Türk dünyasında yeni bir iş birliği formatının oluştuğunun açık göstergesi olduğunu vurguladı:
Özellikle belirtmek isterim ki, bu görüşme Azerbaycan’ı Türk dünyasında birleştirici ve öncü aktör olarak öne çıkardı. Çünkü ortada bir gerçeklik var: Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in inisiyatifi ve vizyoner politikası sayesinde Azerbaycan, hem Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’la, hem Macaristan’la, hem de Orta Asya’daki Türk devletleriyle güçlü ilişkiler kurarak Türk dünyasında merkezi bir rol üstlenmiştir.”

İsmailov’a göre Azerbaycan’ın bölgesel liderliği yalnızca ekonomik ve enerji projelerinde değil, aynı zamanda kültürel, insani ve siyasi alanlarda da Türk dünyasının birliğini pekiştirmesi bakımından büyük önem taşıyor:
Türkmenbaşı görüşmesinde varılan anlaşmalar, özellikle enerji, ulaşım ve ticaret yollarının geliştirilmesi bakımından Türk devletlerinin karşılıklı entegrasyonuna önemli katkılar sağlayacaktır. Başka bir ifadeyle, bu durum Azerbaycan’ın Türk dünyasının ‘altın köprüsü’ olarak kabul edilmesine imkân tanıyor. Yani Azerbaycan, Batı’dan Doğu’ya, Kuzey’den Güney’e Türk devletleri arasında diyaloğu ve iş birliğini güçlendiren stratejik bir merkeze dönüşüyor.”